DOLAR 32,5752 0.15%
EURO 35,0495 0.38%
ALTIN 2.440,230,22
BITCOIN 2133565-1,09%
Ankara
26°

AÇIK

13:10

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

  • EngüncelHaberler
  • Erdoğan: Herkes medyamızın bugün daha bağımsız olduğunu kabul edecektir

Erdoğan: Herkes medyamızın bugün daha bağımsız olduğunu kabul edecektir

ABONE OL
5 Ocak 2023 00:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından Cumhurbaşkanlığı’nda bu akşam düzenlenen 7. Anadolu Medya Ödülleri Töreni’nde konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:*Toplam 320 yerel radyo, televizyon, gazete ve dergiyi aynı çatıda bir araya getiren Anadolu Yayıncılar Derneği her gün başarısını bir adım yukarıya taşıyor. Türkiye’nin kültürel zenginliğini yansıtan Anadolu medyası ne kadar etkin ve yaygın olursa demokrasimiz de o radde güçlü olacaktır.*Anadolu medyasının sesi ne kadar gür çıkarsa milletlerimizin beklenti ve talepleri o radde makes bulacaktır. Mahalli medyanın halkımızın doğru bilgilendirilmesindeki oynadığı kritik role bilhassa son yıllarda defalarca tanık olduk.*Lafa gelince özgür basından dem vuranların, darbecilere alkış tuttuğu dönemde sizler cesaretle demokrasimize sahip çıktınız. Küresel sistemin çarpıklıklarının temsilcisi odaklarla bir olup siyasete ayar veren kalemşörler karşısında yerli ve milli basının nasıl olması gerektiğini gene sizler gösterdiniz.*Örnek duruşunuzdan ötürü sizlere ve yerel medyamıza şahsım, ülkem ve milletim adına bir kere daha teşekkür ediyorum.“MEDYANIN ASIL GÖREVİ VATANDAŞ ADINA GÖZCÜLÜK YAPMAKTIR”*Bürokratik amel ve işlemlerin kolaylaştırılması başta olmak üzere pek fazla alanda sizlerin yükünü hafiflettik. Her zaman güçlü bir iradeyi sorunlarınızın çözümlenmesi noktasında sergiledik. İnşallah bundan sonra da sizlere desteği sürdüreceğiz.*Özgür, tarafsız, halka karşı kendini mesul hisseden bir medyanın demokrasiler açısından taşıdığı önemi hepimiz biliyoruz. Bunun için literatürde medyayı takip ederken ‘dördüncü kuvvet’ kavramına başvurulduğunu görüyoruz. Dördüncü kuvvet ifadesi bizim medyamızın da sahiplendiği bir kavramdır. Kamu adına siyaset kurumunu izleyen, denetleyen, varsa hatalarını ortaya çıkaran bir medya elbette bu tanımı ziyadesiyle adalet eder.*Medyanın asıl görevi zaten vatandaş adına gözcülük yapmaktır. Ancak ülkemizde ‘dördüncü kuvvet’ ifadesi genellikle yanlış yorumlanmış, ulus ve milletin seçtiklerinin üzerinde bir tahakküm aracı olarak vurgulanmıştır.*Halkın sesi olmak yerine anti demokratik kuvvet odaklarının dümen suyuna girmeyi tercih etmiştir. Gazete manşetleri, televizyon ekranları siyasetçiyi hizaya sokmak; hatta alenen tehdit etmek amacıyla kullanılmıştır.*Hatırlarsanız 27 Mayıs öncesinde ana akım medya yalan ve iftira dozu yüksek utanç verici manşetlerle resmen darbeye ortam hazırlamıştır.“GAZETECİ KILIKLI TETİKÇİLER GÖRDÜK”*Aynı şekilde 12 Eylül darbecilerine manşetlerden selam çakan medya kuruluşlarımız olmuştur; hatta ileri gidiyorum kalemşörler olmuştur. Ülkenin seçilmiş başbakanına diktatör diyen gazeteci kılıklı tetikçiler gördük. 28 Şubat döneminde muhtıracıların haber bülteni gibi yayın yapan medya organlarımız vardı.*Okuduğumuz şiir sebebiyle hakkımızda verilen mahkeme kararını ‘muhtar bile olamayacak’ manşetleriyle adeta kutlayan gazeteler gördük. Burada iki önemli vurgu var. Bir muhtarları küçümsemek, iki yarının siyasetine kendine göre cihet vermek. Ne oldu? Ufkunuz o kadar dar ve kısır ki, ‘Muhtar bile olamaz’ dediğiniz şahıs cumhurbaşkanı oldu.*Önce bu başlıkları atanlara bir şeyi hatırlatmak lazım; kendinize ayar verin ayar. Ayar vermezseniz ulus size ayar verir. Hükümetlerimiz döneminde adalet ve özgürlükleri genişletmek için yaptığımız bir yasa değişikliğine ‘411 el kaosa kalktı’ diyerek saldıran, vesayet odaklarına davetiye çıkaran medya kuruluşları oldu.“HERKES MEDYAMIZIN BUGÜN DAHA BAĞIMSIZ OLDUĞUNU KABUL EDECEKTİR”*Ülkemizin basın yayın tarihini bilen, elini vicdanına koyup, objektif muhasebe yapan herkes medyamızın bugün daha bağımsız, çoğulcu zengin bir yapıya sahip olduğunu kabul edecektir. Basın 70-80-90’lara göre fazla daha özgürdür, serbesttir, halkın gözünde daha fazla itibar kazanmıştır.*Hangi cenahta yer alırsa alsın, basın yayın kuruluşları asli görevlerini hakkıyla yerine getirebilme salahiyetine bizim dönemimizde kazanmıştır. Terörü övmediği, şiddete teşvik etmediği, dezenformasyon yapmadığı müddetçe herkes istediğini yazmakta, söylemekte, anlatım edebilmektedir.“TEK BİR KELİME DAHİ ETMİYORLAR”*Güya özgürlükten, şahıs mahremiyetinden asla taviz vermeyen bu sosyal medya platformunun kimlerle amel tuttuğu, perde arkasından neler yaptığı, hazzetmediği kişilerle ilgili nasıl sansür uyguladığı biricik tek ortaya çıkıyor. Ağızlarını her açtıklarında Türkiye’yi sansürcülükle suçlayanlar, sansürün daniskasını yapanlar hakkında biricik bir sözcük dahi etmiyorlar.*Sadece bu örnekler bile ülkemizi eleştirenlerin ne kadar bozuk ve pasaklı bir sicile sahip olduklarını ispat etmeye yeterlidir. Bunların hiçbirinin derdi basın özgürlüğü, insan hakları, demokrasi değildir.*Bunların biricik derdi kendi çarpık düzenlerini ayakta tutmak, Türkiye gibi tekerlerine çomak sokanların önünü her türlü aracı, yalanı, iftirayı kullanarak kesmektir. Ama artık Türkiye’nin önünü kesemeyeceksiniz. Onlar eski Türkiye’de kaldı, şimdi yeni Türkiye Yüzyılı var.“TEHDİT EDEN UNSURLARDAN BİRİ HALİNE GELMİŞTİR”*Herhangi sınırlama olmadan herkesin eşit şartlarda üye olabildiği küresel, sosyal medya platformları adeta biricik benlik mecrayı ortaya çıkarmıştır. Her türlü yalan, iftira ve çirkinliğin önünü açmıştır.*Yalan haber, sadece insanı değil günümüz demokrasilerini de tehdit eden unsurlardan biri haline gelmiştir. Maalesef bu hastalık medya kuruluşu sıfatıyla faaliyet yürüten yapıları da sarmıştır.*Meydanı insanların haklarına, hukuklarına, onurlarına, mahremiyetlerine saldıranlara karşı abes bırakamayız.“ŞARLATANLIK YAPANLARIN AYIRIMI DAHA DA KOLAYLAŞMIŞTIR”*Geçtiğimiz aylarda Meclis’te kabul edilerek yürürlüğe giren kamuoyunda Dezenformasyon Yasası olarak bilinen hukuki düzenlemenin gerisinde bu gaye vardır. Birileri hemen bu yasanın bazı maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne koştular.*Ama Meclis’te öyle yapmadılar, oybirliğiyle çıktı. Hemen ardından Anayasa Mahkemesi’ne gittiler. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.*Özellikle internet üzerinden yürütülen medya faaliyetlerini idari ve hukuki zemine oturtmayı amaçlayan bu düzenleme asli meslek olarak bu işi yapanları önemli ölçüde rahatlatmıştır.Böylece artık gerçekten gazetecilik faaliyeti yürütenler ile gazetecilik görüntüsü altında şarlatanlık yapanların ayırımı daha da kolaylaşmıştır.”İlginizi ÇekebilirKılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a dikkat çeken 'zam' tepkisiİlginizi ÇekebilirCumhurbaşkanı Erdoğan ihracat rakamlarını açıkladı

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.