DOLAR 34,0062 0.37%
EURO 37,6018 0.16%
ALTIN 2.716,35-0,22
BITCOIN 1961455-1,28%
Ankara
26°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Hukuka göre mi Guguka göre mi ?

ABONE OL
25 Ocak 2023 07:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

TÜRKİYE 14 Mayıs’ta yakın tarihinin en kritik seçimine hazırlanırken, başta anayasa olmak üzere yasalardaki aleni hükümlere rağmen yaşanan hukuki tartışmalar bu sürecin ve sonrasının sancılı geçeceğini gösteriyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı, “Hukuk farklı bir şey. Ama bunun yanında guguk, o da farklı bir şey” açıklaması da “süreç sancılı olacak” kanaatini güçlendiriyor. Bu değerlendirmeden sonra siyasi kulislerde ve deneyimli hukukçular arasında daha sık dile getirilen, “seçim guguka göre yapılacak” endişesini, geçmişte sandık güvencesinin bir numaralı teminatı sayılan Yüksek Seçim Kurulu’nun son yıllarda aldığı ve bu seçim öncesinde alacağına hemen derhal herkesin inandığı kararlar besliyor. Hukuki tartışmanın zirvesinde, 2014 ve 2018 yıllarında iki kere Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ın üçüncü kere namzet olup olmayacağı konusu yer alıyor.ANAYASA NE DİYOR?Anayasa’nın 101. Maddesi’nde “Bir kimse en fazla iki kere cumhurbaşkanı seçilebilir” deniliyor. Bu aleni hükme rağmen iktidardaki Cumhur İttifakı sözcüleri, “Erdoğan’ın 2017’deki sistem değişikliği referandumundan sonra bir kere seçildiği” gerekçesiyle adaylığının önünde mani olmadığını savunuyor. Muhalefet sözcüleri ve deneyimli hukukçular ise Anayasa’daki “bir kimse en fazla iki kere cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmünün 2017’deki referandumda değiştirilmeyerek korunduğunu belirterek, Erdoğan’ın üçüncü kere namzet olamayacağına dikkat çekiyor. Erdoğan’ın adaylığı için hukuki biricik yolun Anayasa’nın 116’ncı Maddesi’nde işaret edilen, TBMM’nin 5’te 3 çoğunlukla (360 milletvekilinin oyuyla) erken seçim kararı alması olduğu vurgulanıyor. Muhalefet buna destek vermediği için iktidar partilerinin oyu bu kararı almaya yetmiyor. Bu durumda normal tarihi 18 Haziran olan seçim, 14 Mayıs’a ancak Cumhurbaşkanı kararıyla alınabiliyor. Bunun için de seçim kararının 14 Mayıs’tan 60 gün önce alınıp, Resmi Gazete’de yayınlanması gerekiyor. Cumhurbaşkanına bu yetki Anayasa’nın 116’ncı Maddesi’nde tanınıyor. Ancak cumhurbaşkanı bu yetkisini kullandığı takdirde “üçüncü kez” namzet olamıyor.KULİSLERDEKİ ENDİŞESeçim kararı alındıktan sonra tüm süreci yönetme görevini Yüksek Seçim Kurulu üstleniyor. YSK, seçim takvimini ilan edip, kimin namzet olup olmayacağını karar veriyor. YSK kararları kesin olduğu için itiraz da edilmiyor. Erdoğan’ın adaylığının “hukuka aykırı da olsa” onaylayacağına muhalefet iç hemen derhal herkes inanıyor. Hatta bugünlerde, seçimi muhalefet kazanırsa YSK’nın bu kere de “hukuka aykırılık iddiasını haklı bulup seçimi iptal edebileceği” bile konuşuluyor. Hemen hemen hiç kimse “Anayasa açıkça çiğnenmez, bu kadar hukuksuzluk olmaz” diyemiyor.BUNLAR UNUTULMASIN!..Bu görüşü ise YSK’nın yakın zamanda aldığı şu 3 önemli karar destekliyor. Bunlardan birincisini 17 Nisan 2017’deki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oylandığı referandumda, sandıklar kapanmadan alınan “mühürsüz oylar geçerlidir” kararı oluşturuyor. Bu karar sonucu, yaklaşık 2.5 milyon mühürsüz oyun geçerli sayılarak referandumdan “sistem değişikliğinin kabul edilmesini” sağladığı umumi kabul görüyor. İkinci sırada, 31 Mart 2019’daki yerel seçimden sonra YSK’nın 6 Mayıs günü İstanbul seçimine ilişkin aldığı ve “sandığa aynı zarf içinde atılan 4 oydan 3’ü geçerli, birini geçersiz saydığı” iptal kararı yer alıyor. Bu karar nedeniyle de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin 23 Haziran 2019’da yenilendiği ve Ekrem İmamoğlu’nun 13 binlik rey farkını 806 bine çıkararak ikinci kere seçildiği biliniyor. YSK’nın gene 2019’daki seçimde Güneydoğu’daki 6 ilçe ve 2 beldede belediye başkanlığını kazanan HDP’li adaylara mazbatalarını vermemesi tartışılan üçüncü karar olarak öne çıkıyor. YSK’nın bu isimlere önce “aday olabilir” izni vermesi, seçimi kazanmalarından sonra “hakkınızda KHK soruşturması var” gerekçesiyle mazbata vermemesi çelişkili bulunuyor. İşte bu yüzden YSK’nın önümüzdeki seçim sürecinde de bunlara benzer hukuki tartışma yaratacak, seçimin güvenirliliği üzerine gölge düşürecek kararlar alabileceğinden endişe ediliyor.Bu direniş kazandırdıİstanbul’da 2019’da yapılan yerel seçim, iktidar adayı kaybederse neler yaşanabileceğine fer tuttu. İktidar sözcülerinin “Hiçbir şey olmadıysa bir şeylerler oldu” iddiası üzerine evler basıldı, seçmenler gözaltına alındı. Sandıktan çıkan oylar defalarca sayıldı, çalınmaması için günlerce çuvalların üzerinde sabahlandı. Buna rağmen YSK, aynı zarfla atılan 4 oydan birini iptal edip seçimi yeniletti.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.