İKTİDAR KALECİYİ DİREĞE BAĞLAYIP PENALTI ÇEKİYORSosyal demokrat siyasetin önde gelen ismi Kemal Anadol, Millet İttifakı’na iktidar olmak için ‘toplumsal muhalefeti kucaklamasını’ önerdi. “Basın önünde tartışmayın” dedi…Eski CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde, yıllardır kaleciyi direğe bağlayıp penaltı çekiyorlar. Cumhurbaşkanının en az 367 oyla seçilmesi olayını algı operasyonuyla yıllardır hep yanlış anlatıyorlar. Oysa 367 olayı olmasaydı, Abdullah Gül’ün seçiminde o olayları yaşamasaydık biricik adam rejimine dönüşmeyecektik” dedi.  Anadol, 6’lı masanın toplumsal muhalefetin yükselmesi sayesinde avantajlı durumda olduğuna da dikkat çekerek, yaşanacaklara  ilişkin şu öngörüde bulundu:“Ülkemizde fazla aka bir ekonomik kriz var. Açlık sınırı, asgari geçim sınırı rakamları ortada.  Pazar dağılırken artıkları, döküntüleri toplayan insan sayısında artış var. Her şey  yasak. Festivaller yasak, konuşmak yasak. Yolsuzluklar almış başını gidiyor. Dolayısıyla toplumsal bir muhalefet var. Bu durumda 6’lı masanın hem aka bir avantajı,  hem de aka bir dezavantajı var. Dezavantaj ne? Kendi aralarında çözülmesi gereken konuları, basın önünde tartışarak altılı masaya yönelen muhalefetin etkisini azaltıyorlar.”‘TEK ADAM GİTMELİ…’“ Çözülmeyecek örneğin yok. Birlikte çözecekler, basına yansıtarak halkın muhalefete olan güvenini azaltmasınlar. Çünkü biricik adam rejimi gitmeli. Amacımız yine demokratik parlamenter sisteme dönmektir.  Türkiye böyle bir rejime layık değil. 6’lı masa toplumsal muhalefeti kucaklamalı, bir lahza önce ülkeyi parlamenter sisteme geçirmeli. Geçiremezse, ağır bir sorumluluk altındadır. Ben sanıyorum ki biricik adam rejimi son bulacak ve tarihin çöplüğüne atılacaktır.”ALTILI MASA ÖNDE SEÇİM ÖNCESİ DE MESAFEYİ AÇACAKYıllarca Süleyman Demirel’in kurmaylığını yapan merkez sağ siyasetin deneyimli ismi Hasan Ekinci, “Halk, iktidardan rahatsız” dedi ve 14 Mayıs için bu tahminde bulunduEski bakanlardan Hasan Ekinci, halkın hiçbir devre olmadığı kadar rahatsız olduğunu, bu krizin yüzde sima seçimlere yansıyacağını belirtti. Halkın 6’lı masayı ümit olarak gördüğüne dikkat çeken Ekinci, önümüzdeki seçim sürecine dair şu tespitleri yaptı:“Türkiye’de parlamenter sistem kalkmış, (Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir)  dediğiniz seçim, (Demokrasi kayıtsız şartsız biricik adamın) olmuş. Tek adam da (Her şeyi ben yapayım) diyor. Hem ekonomi, hem devlet, hem rejim sıkıntıda. Dolayısıyla kamu arayış içerisinde. 6’lı masayı ümit olarak görüyor. Ben onlar için de şunu söyleyeyim: Her biri (Cumhurbaşkanı yardımcısı olsun) anlayışı doğru olmaz. altılı masa (kurucu meclis) gibi çalışmalı. Altılı masanın öznesi Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’dir. Onların rey durumları da ortada. Halk gördüğüm kadarıyla bu iki partiye merkez olarak odaklanmış görünüyor. Masadaki öbür partiler ise belli oranda…  Altılı masa, parlamenter sistemi,  hukuku, kurumları kuralları ile yine getireceğini belirtiyor. Bu çabaları halkımız onaylıyor. Dolayısıyla altılı  masa mesafeler alıyor. Seçim yaklaştıkça da daha fazla alacaktır.”‘MUHALEFET ŞANSLI…’“Ben, 6’lı masayı fazla şanslı buluyorum. Halkımız bunu görüyor, yaşıyor ve bu yaşadığını sandığa yansıtacak diye düşünüyorum. 14 Mayıs 1950 seçimleri öncesi, muhalefette olan Demokrat Parti, (Yeter, söz milletindir) sloganını kullanmıştı. Yani, iktidarda olana karşı bu slogan kullanılmıştır. Ama, bugün 21 yıldır iktidarda olan AKP, (Yeter söz milletindir) diyor. (Yeter söz milletindir) kim için söylenir? İktidar için söylenir,  muhalefet için söylenmez. Artık seçim tarihi de belli oldu. Halk, (Yeter söz milletindir) diyecek diye düşünüyorum.”Erdoğan, namzet olamazKemal Anadol, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerde namzet olamayacağını belirterek, şöyle konuştu: “Anayasamız açık. Hiç tartışılacak bir şey yok. Sayın Erdoğan 3. kere namzet olamaz. ‘Olmamalıdır’ demiyorum olamaz. Peki, olursa ne olur? İtirazları YSK nihai olarak karar bağlayacaktır. İtirazı yok, temyizi yok. Örneğin İstanbul’da sandığa konulan 4 zarftan 3 zarfı geçerli sayıp birini iptal eden, ayrıca kendini yasa yerine koyarak TBMM’nin yerine koyarak Seçim Kanunu’nun aleni hükmüne rağmen mühürsüz zarfları, rey pusulalarını geçerli diye ilan eden YSK’na elbette siyasetçiler ve kamu güvensizlik duyacaktır. YSK aka olasılıkla ‘3. kere Cumhurbaşkanı adayı olabilir’ diyecektir. Anayasaya aykırılık varsa o aykırılık sonuna kadar vurgulanmalıdır, tarihe, siyasetin kaydına geçirilmelidir. Çünkü o seçimden sonra mutlaka meşruiyet tartışmaları başlar.” Günün Trend Videosu Daha fazla göster